21. yüzyılın en büyük ihtiyaçlarından biri elbette hızlı ve güvenli ulaşım sağlayabilmek. Zaman o kadar kıymetli hale geldi ki insanlar artık iş seyahatlerinde uçuş sırasında bile çalışıyor. Bir öğrenci için üniversiteden ailesinin yanına hafta sonu için giderken ya da bir hasta için gelecek olan ilacın ulaşım süresinden bahsederken hep en hızlı yolu bulmaya çalışıyoruz.
Birçok uçak firması da bu sorunu çözmeyi kendine misyon edinip olabildiğince hızlı uçaklar geliştirmeye çalışıyordu. Söz konusu hız olduğunda elbette akla ilk gelen isim Rolls-Royce. Malum, Rolls-Royce şuanda da en hızlı elektrikli uçak rekorunu elinde bulunduruyor.
Elektrik demişken geçtiğimiz günlerde Birleşik Krallık’ta da benzer çalışmalar olduğundan söz etmiştik. Birleşik Krallık, hidrojen yakıtlı elektrikli uçak üzerinde çalışıyor ve HyFlyer adlı projeyi ZeroAvia şirketinin yönetimine bırakıyordu. ZeroAvia da elektrikli uçak konusunda iyi bir gelişme gösterti. Ancak Rolls-Roys’un ZeroAvia’yı geride bıraktığını söylemek mümkün.
Rolls-Royce, Dünya’nın En Hızlı Elektrikli Uçak Rekorunu Kırabilir
İngiliz şirket Rolls-Royce elinde bulundurduğu en hızlı elektrikli uçak rekorunu kırmaya hazırlanıyor. Saatte 342 kilometre hıza sahip olan rekorun çıtası daha da yukarı çekiliyor. Mühendislerin söylediğine göre yeni rekorun saatte 480 kilometreye çıkartılması planlanıyor. Gerçekten de bir elektrikli uçak için yüksek bir rekor.
Rolls-Royce elektrikli uçak için hız rekorundan başka şeyler de planlıyor. Bu konulardan biri de tasarım. Şirket tarafından yapılan açıklamalar doğrultusunda diyebiliriz ki alışık olduğumuz uçak tasarımlarının dışında şaşırtıcı ve çarpıcı bir tasarım hazırlanıyor. Nasıl olacağına dair ise henüz pek net bir şey bilmiyoruz.
Şimdiye kadar gerçekleştirilen testler doğrultusunda Rolls-Royce tarafından tasarlanan yeni elektrikli uçak ionBird’ün herhangi bir probleminin olmadığını gösteriyor. Görünen o ki uçağın güç motoru, pil veya uçuş performansında herhangi bir sorun yok. Rolls-Royce, testlerin ardından yeni elektrikli uçak için uçuşların planlandığını ifade etti.
Bunların yanı sıra, ionBird için 320 kilometrelik bir seyrüsefer kapasitesinin olacağı söyleniyor. Bu da kısaca uçağın her sekiz saatte bir şarj edileceği anlamına gelmekte. Bu ilk duyduğumuzda çok kısa bir süre gibi gelse de aslında işler öyle değil.
ionBird modelinin en yakın rakibi 330LE. 330Le için seyrüsefer kapasitesi ise 20 dakika. Yani 330LE uçağının 20 dakikada bir şarj edilmesi gerekiyor. Bu karşılaştırmayla baktığımızda 320 kilometrelik seyrüsefer kapasitesi yani 8 saatlik kesintisiz uçuş süresi gerçek bir başarı.
Yüksek uçuş süresi, farklı modeli ve elektrikle çalışıyor oluşuyla ionBird büyük ilgi toplayacak diyebiliriz. Sürdürülebilir kaynakların ulaşım sektöründe de yaygınlaşması tüm dünya için fazlasıyla önem arz ediyor.