Günümüzde birçok insan WiFi kavramına oldukça düşkün hale geldi. WiFi, ev ve iş ortamından, bilgi ve iletişim teknolojileri ve ulaşım gibi temel hizmetlerine kadar insan toplumunun neredeyse tüm yönlerinde bulunuyor. WiFi’ye olan bu yoğun bağımlılık nedeniyle, çoğu kablosuz iletişimin en iyi modu olarak bu konsepte takılıp kalıyor. Bu nedenle, insanlar LiFi olarak bilinen benzer bir konsepte aşina değil gibi görünüyorlar. Bu konsept uzun yıllardır kullanılıyor olsa da.
WiFi ve LiFi terimleri benzerliklere sahiptir. Her ikisi de kablosuz veri aktarım yöntemleridir. Ancak temelde WiFi radyo dalgalarını kullanırken LiFi’nin ışığı kullanıyor. Farklılıklar burada bitmiyor. Yazımızda, bu kavramların daha net bir resmini çizmek için her iki kavram hakkında daha fazla ayrıntıya giriyoruz. Ayrıca birçok farklılığın yanı sıra her ikisinin de yararlarını ve dezavantajlarını yazımızda bulabilirsiniz.
WiFi nedir?
WiFi, yani Wireless Fidelity, kablosuz ağ bağlantıları oluşturmak, internet erişimi sağlamak veya veri iletmek için radyo dalgalarını kullanan kablosuz ağ teknolojisinin adıdır. Çok popülerdir çünkü kullanıcıların cihaz ile verici arasında fiziksel bir kabloya ihtiyaç duymadan ağlara erişmesine izin verir. Bir antene radyo frekansı (RF) akımı verildiğinde, herhangi bir boşlukta yayılan bir elektromanyetik alan yaratılır. Bu, kullanıcıların bağlanabileceği ve erişim sağlayabileceği bir erişim noktası oluşturur. Bu erişim noktalarına 20 ila 50 metre mesafeye kadar erişilebilir. Ancak bir erişim noktasına bağlanmak için, kullanıcının erişim cihazına bir kablosuz ağ bağdaştırıcısı takması gerekecektir.
Radyo Spektrumu
WiFi, radyo spektrumu içinde çalışır. Radyo spektrumu, 3 Hz ila 3.000 GHz frekansları olan elektromanyetik spektrumun bir parçasıdır. Radyo dalgaları olarak adlandırılan bu frekans aralığında yayılan dalgalar, özellikle telekomünikasyonda yaygın olarak kullanılmaktadır. Çeşitli frekanslarda meydana gelen parazitlere yatkın hale getirmektedir.
WiFi’nin Avantajları
WiFi kullanımının birçok avantajı vardır. Önceden WiFi oluşturulmadan önce, kullanıcıların internete bağlanmak için bir Ethernet kablosuyla bir modeme fiziksel olarak bağlanmaları gerekiyordu. Bu da hantal ve rahatsız edici bir durumdu. WiFi, yerel ağlara ve internete erişim sağlamak için sunuculara fiziksel bağlantı ihtiyacını ortadan kaldırdı. WiFi üzerinden kurulan bağlantılar kablosuz olduğundan, kullanıcılara menzil içindeki hemen hemen her yerden erişim verilir. Radyo dalgaları duvarlardan geçebildiği için, kullanıcılar kaynaktan 20 ila 50 metrelik bir yarıçap içinde WiFi bağlantılarının keyfini çıkarabilir.
Ek olarak, WiFi üzerinden internet erişiminin uygulanması kolaydır. İhtiyacınız olan tek şey, internet bağlantısını sağlayan bir internet servis sağlayıcısı (ISS) ve erişim noktasını sağlayan bir WiFi yönlendiricidir. Bu uygulama kolaylığı, WiFi internet erişiminin her yerde bulunmasının ana sebebidir.
WiFi’nin Dezavantajları
WiFi ayrıca birçok dezavantaja sahiptir. Birincisi, WiFi bağlantıları güvensiz olma eğilimindedir. Güvenlik eksikliği genellikle geniş sinyal aralığından kaynaklanır ve ağa 20 ila 50 metrelik bir yarıçap içinde erişilmesine izin verir. Bu, başkalarının menzil içinde kaldıkları sürece ağa erişmelerine izin verir. Bağlantı bir parola ile korunduğunda bile, diğerleri tüm özel verileri savunmasız bırakarak ağa girmeye çalışabilir. Buna karşı koymak için çoğu, verilerini korumak için ileri teknoloji kullanan gelişmiş teknikler kullanır. Bununla birlikte, bu tür tekniklerin, erişim sağlamak için yararlanılabilecek kendi zayıf yönleri de vardır. Ayrıca uygulanması çok pahalıdır.
WiFi bağlantılarının bir başka dezavantajı, sinyallerin güvenilmez olma eğiliminde olmasıdır. Bunun nedeni, radyo frekanslarının hala çeşitli harici parazitlere maruz kalmasıdır. Bu parazitler, zayıf sinyaller sağlama, zayıf alım ve hatta bağlantı kaybı gibi çeşitli bağlantı sorunlarına neden olabilir. Buna WiFi bağlantılarının doğası gereği kablolu bağlantılardan daha yavaş olduğu gerçeğini ekleyebiliriz. Tipik olarak, kablosuz bağlantıların hızları 1 ila 54 Mbps arasında değişirken, kablolu bağlantılar 100 Mbps veya daha yüksek hızlara sahiptir.
LiFi nedir?
Yelpazenin diğer tarafında LiFi yatıyor. Light Fidelity anlamına gelen LiFi, veri iletmek için radyo dalgaları yerine Görünür Işık İletişimi (VLC) teknolojisini kullanan yeni bir teknoloji parçasıdır. LiFi’de veri aktarımında LED ampuller gibi katı hal aydınlatması (SSL) kullanılır ve internete veya kablosuz ağa erişim sağlar. Bu, ışık kaynağı (verici) tarafından verilen ışığın modüle edilmesiyle yapılır ve bir fotodiyot (alıcı) tarafından alınır. Vericiden alınan sinyaller daha sonra son kullanıcı tarafından kolayca tüketilen kullanılabilir veri formlarına çevrilir. LiFi tarafından sağlanan bağlantılar, görünür ışığın doğası gereği tipik olarak sağlandıkları alanla sınırlıdır.
Görünür Işık Spektrumu
Radyo dalgalarını kullanmanın aksine, LiFi görünür ışığı kullanır. Görünür ışık spektrumu tüm radyo spektrumundan 10.000 kat daha büyük olduğu için bu, LiFi’nin daha geniş bir mevcut frekans aralığına erişmesini sağlar. Görünür ışık spektrumu 430.000 ila 770.000 GHz arasındaki frekansları ve yakın ultraviyole ile yakın kızılötesine renkleri kapsar.
LiFi’nin Avantajları
LiFi kullanmanın sunduğu birçok farklı avantaj vardır. En büyük faydalarından biri verimliliği ile gelir. LiFi, yüksek verimli LED ampulleri kullanan VLC teknolojisini kullandığından, kullanıcılar enerji tüketimi açısından daha düşük maliyetlerin tadını çıkarabilirler. Ek olarak, yalnızca çoğu evde ve diğer kuruluşlarda zaten mevcut olan çalışan LED ışıklara ihtiyaç duyarlar ve kurulum maliyetleri açısından ek tasarruf sağlarlar.
LiFi’nin diğer bir büyük avantajı, ışık kullanımının LiFi bağlantılarının neredeyse anında gerçekleşmesine izin vermesidir. Çünkü ışık son derece yüksek hızlarda hareket eder. Bu, daha hızlı veri aktarımı ve daha hızlı internet bağlantıları ile sonuçlanır. WiFi ile ulaşılabilen hızlardan yaklaşık 100 kat daha hızlıdır. Tüm dünyada halihazırda 14 milyar ampul olduğu için, ampuller kadar çok sayıda LiFi ağı mevcut olabileceğinden kullanılabilirliği hiçbir zaman sorgulanamaz.
Son olarak, görünür ışığın doğası, opak duvarlara nüfuz edememesidir. Bu, odaların opak duvarlarla kaplı olduğu sürece, ışığın parladığı alanla hapsolduğu ve böylece parıldadığı alanla bağlantıyı sınırladığı anlamına gelir. Bu, LiFi bağlantısına yetkisiz erişimi engelleyerek ağa başka bir güvenlik katmanı ekler.
LiFi’nin Dezavantajları
LiFi’nin birçok dezavantajı da olabilir. En büyük dezavantajı, altyapı eksikliği) şeklinde ortaya çıkar. LiFi teknolojisi nispeten yeni bir kavram olduğundan ve şu anda giriş aşamasında olduğundan, teknolojiyi yeterince büyük bir ölçekte uygulamak için gerekli altyapı hala neredeyse mevcut değildir. Bu, genel halkın LiFi teknolojisinin keyfini çıkarabilmesi için hala bolca zaman gerektiği anlamına gelir.
Diğer bir dezavantaj, ağ erişimini sağlamak için ışık kaynağının sürekli açılması gerekmesidir. Bu sorun, ışığın insan gözünün kapalı olarak algılayabileceği, ancak gerçekte hala açık olduğu seviyelere kadar kısılmasıyla çözülebilir. Ancak ışığın kısılmasının söz konusu olmadığı durumlarda, bu bir sorun olabilir.
LiFi bağlantılarının algılanan diğer bir dezavantajı, veri iletmek için ışığa dayandığı için, dış parazitlere karşı oldukça duyarlı hale gelmesidir. Fotodiyotlar, güneş ışığı ve diğer aydınlatma biçimleri gibi rakip ışık kaynaklarından ışığı alabilir. Bu, alıcıda potansiyel olarak gürültü oluşturabilir ve ağda kesintilere neden olabilir. Çoğu LiFi sisteminde, alıcının yalnızca vericiden gelen sinyalleri alabilmesi için gürültüyü filtrelemek için fotodiyot cihazlarına bir optik filtre takılmıştır.
Son olarak, LiFi sistemleri kullanırken, ampuller tarafından verilen sinyalin sınırlı aralığı nedeniyle kullanıcılar hareketsiz hale getirilir. Bu, elbette, geniş alanlara birden fazla LiFi sistemi kurarak ve ampuller kadar çok bağlantı oluşturarak karşılanır.
WiFi ve LiFi Farkları
WiFi ve LiFi arasındaki karşılaştırmalara bakıldığında, her ikisinin de kendi avantajları ve dezavantajları olduğu için birini diğerine seçmek çok zor olacaktır. Bu yüzden farklı bir zihniyet benimsenmeli ve bu teknoloji parçalarına farklı bir şekilde bakılmalıdır.
LiFi sistemleriyle ilgili büyük bir yanılgı, WiFi’nin tamamen yerini alacak şekilde yaratılmış olmasıdır. Mevcut altyapının çoğunun zaten radyo frekansı teknolojisini barındıracak şekilde inşa edildiği düşünüldüğünde, yerini daha yeni bir teknolojiye bırakmak için tüm bu altyapıyı değiştirmek çok maliyetli ve sıkıcı olacaktır. Bu nedenle LiFi, mevcut teknolojinin performansını iyileştirmeyi ve WiFi bağlantılarını sağlamak için kullanılan zaten sıkışık radyo spektrumunu rahatlatmayı amaçlayan tamamlayıcı bir teknoloji olarak görülmelidir.,
Güncel ve özgün haberler ile karşınızda olmaya devam edeceğiz. Videou anlatımlar için aşağıda bulunan YouTube adresimizi de ziyaret edebilirsiniz.
